15 Mart 2010 Pazartesi

shutter island (2009) oh be!!


Haftasonu Shutter Island'a gittik. Yazımızın başlığından da anlaşılacağı üzere bir oh çektik. Oscar adayı zırva filmlerden sonra Martin Scorsese ilaç gibi geldi. Aylar önce buraya fragmanını koyduğumda açıkçası bu kadar ümitli değildim, konusu biraz sıradan gelmişti bana. Hatta terbiyesizce Türk filmi Gen'e benzetmiştim. Ne kadar ayıp etmişim. Bir kere filmin atmosferi hasret kaldığım cinsten. İnsanı içine içine çekiyor. Müzik seçimleri ve Hitchcock vari kareleriyle gerim gerim geriyor, sizi sürekli bilinmeyene doğru hazırlıyor. Leonardo Di Caprio oldukça iyi. Burada araya girmek istiyorum sayın sinefil. Bu Leo abimizin kariyeri çok mu stabil bana mı öyle geliyor?  Yani hep oldukça iyi hep başarılı ama böyle bir sıçrayış ne bileyim bir sürpriz yapsın istiyorum ben. Sevdiğim oyuncuların kariyerlerinde mutlaka sıradışı bir dönüm noktası var. Brad Pitt 12 Monkeys gibi. Ama Leo'da bunu göremiyorum. Neyse konumuza dönecek olursak, insanı kendinden bile şüphe ettirecek kadar etkiliyeci bir hikaye anlatımı ile Shutter Island bu haftaki nacizane tavsiyemdir. Bugünlerde bütçenizden sinemaya bir pay ayırdıysanız en azından değecek bir filme gidin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder