Sevgili sadık okurlarım, biraz ara vermiş gibi gözüksem de işin aslı öyle değil. İşte geldim burdayım. Dün akşam çok sevdiğim arkadaşım Gönenç ile Zeki Demirkubuz'un Kıskanmak'ına gittik. Ben şahsen filmden memnun ayrıldım. Nahit Sırrı Örik'in aynı adlı romanından bir uyarlama. Kitabı okumadım fakat filmi izleyince inanılmaz merak ettim. Salt kıskançlık duygusu üzerine koca bir kitap çok çekici geldi. Neyse filme dönelim. Bir kere her şeyden önce konusu bakımından Türk Sineması'nda pek eşi benzeri yok. Sırf bu nedenle bile gidilip görülmeye, Seniha karakterinin kıskançlık duygusunu 1500 boyutuyla bize hissettirmesini izlemeye değer. Zeki Demirkubuz ilk kez dönem filmi yapmış, yok Berrak Tüzünataç hiç iyi oynamamış gibi konulara hiç girmeyeceğim zira Internette küçük bir araştırma sizi bu türden eleştirilere kısa yoldan götürecektir. Benim için Seniha yani Nergis Öztürk filmin yıldızıydı ama Berrak Tüzünataç'ı da "kıskanmamak", hakkını vermek gerek. Tüm emeğini ortaya koymuş. Daha iyi yerlere gelecek bence. Çok güzel çalımlar var filmde. Çirkin bir kadının kıskançlığını güzel kadına yöneltmesini tüm film boyunca bekliyorsunuz fakat kıskançlık o kadar yoğun ki tek bir kişiye indirgenemez, kadının adeta içine işlemiş. Filmin tek eksik yanı kadına bu duyguların nasıl ve neden işlediğini doyasıya anlatmaması. Seniha sadece çirkin olduğu ya da bir yanaşma olduğu için bu kadar kıskanç olamaz. İşte bu yüzden en kısa zamanda kitabı okumak istiyorum. Bu haftanın en kayda değer filmi ilan ettim, gidin gittirin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder