31 Aralık 2009 Perşembe

bloody new year (1987)

Yeni yılda 70'lerin, 80'lerin B filmlerinden "ultra kaliteli" yapımları da sizlerle paylaşmaya karar verdim. Herkese iyi seneler!


21 Aralık 2009 Pazartesi

me and you and everyone we know - tyronne street

Zeynep'i  kırmak olmaz. En sevdiğim film sahneleri bölümü bugün açılıyor. Hayırlı uğurlu olsun.
Miranda July bu kadar güzel bir film yaptı ve sonra yok oldu. Çok gücüme gidiyor. İşte filmin bence en iyi sahnelerinden biri...

20 Aralık 2009 Pazar

Tetro (2009)



Küçükmüş gibi başlayan büyük bir film. Francis Ford Coppola'nın en son mamülü. 12. İstanbul Uluslararası sinema-tarih buluşması kapsamında 16.12.09 tarihinde gösterimi yapılmış, sinemaya geliyormu bilmiyorum fakat cumartesi akşamını sürpriz şekilde renklendiren bir "güzelliğe" sahip. Başıbozuk Tetro ve kardeşi? Bennie'nin üzerinden rekabete dayalı bir aile dramına şahit oluyoruz. Geriye döndükçe renklenen görüntülerle aslında Tetro'nun tüm aksiğilinin ve isyanının haklı sebeplerini birer birer öğreniyoruz. Filmin atmosferi o kadar özgün olmuş ki, hikayenin gücünü geç fark ediyoruz. Ama onun da en az anlatım şekli kadar zengin olduğunu anlayınca "yahu biz ne güzel bir film izledik" duygusu yaşıyoruz. Sağlam bir hikayeyi, iyi bir kurgu ve üstün estetik kaygılarla beraber aynı filmde görmeyi özleyen her sinefil yavrusuna tavsiye edilir. Ayrıca huysuz Tetro rolünde Vincent Galo ve sonsuz aşkını ona sunmaktan hiç bıkmayan sevgilisi rolünde Maribel Verdú cuk oturmuş filme. Dvd'cinizden ısrarla isteyiniz.





18 Aralık 2009 Cuma

after dark

From Dusk Till Dawn... Salma Hayek'in unutulmaz dansını hatırlayın.

16 Aralık 2009 Çarşamba

2009 Altın Küre adayları

En İyi Erkek Oyuncu (Drama): George Clooney (Up in the Air), Jeff Bridges (Crazy Heart), Colin Firth (A Single Man), Morgan Freeman (Invictus) ve Tobey Maguire (Brothers).




En İyi Kadın Oyuncu (Drama): Emily Blunt (The Young Victoria), Helen Mirren (The Last Station), Carey Mulligan (An Education) ve Gabourey Sidibe (Precious).
En İyi Kadın Oyuncu (Müzikal-Komedi): Sandra Bullock (The Proposal), Marion Cotillard (Nine), Julia Roberts (Duplicity), Meryl Streep (It's Complicated), Meryl Streep (Julie & Julia).
En İyi Erkek Oyuncu (Müzikal-Komedi): Matt Damon (The Informant!), Daniel Day-Lewis (Nine), Robert Downey Jr. (Sherlock Holmes), Joseph Gordon-Levitt ((500) Days Of Summer), Michael Stuhlbarg (A Serious Man).
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Matt Damon (Invictus), Woody Harrelson (The Messenger), Christoph Waltz (Inglourious Basterds), Stanley Tucci (The Lovely Bones) ve Christopher Plummer (The Last Station).
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Penelope Cruz (Nine), Vera Farmiga (Up in the Air), Anna Kendrick (Up in the Air), Mo'Nique (Precious) ve Julianne Moore (A Single Man).
En İyi Animasyon: Cloudy With A Chance Of Meatballs, Coraline, Fantastic Mr. Fox, The Princess And The Frog, Up
En İyi Yabancı Film: A Prophet (France), Baaria (Italy), Broken Embraces (Spain), The Maid (Chile), The White Ribbon (Germany)
En İyi Yönetmen: Kathryn Bigelow (The Hurt Locker), James Cameron (Avatar), Clint Eastwood (Invictus), Jason Reitman (Up In The Air), Quentin Tarantino (Inglourious Basterds)



En İyi Senaryo: District 9 (Neill Blomkamp, Terri Tatchell), The Hurt Locker (Mark Boal), Inglourious Basterds (Quentin Tarantino), It's Complicated (Nancy Meyers), Up In The Air (Jason Reitman, Sheldon Turner)
En İyi Müzik: Up (Michael Giacchino), The Informant! (Marvin Hamlisch), Avatar (James Horner), A Single Man (Abel Korzeniowski), Where The Wild Things Are (Karen O and Carter Burwell)


 

Kaynak: ntvmsnbc.com

che (2009)

Che kimdir? Ne yapmıştır? Taksimde satılan tişörtleri şenlendirmek dışında gerçekten dünyaya faydası ne olmuştur? Steven Soderbergh'in iki bölümden oluşan filminin ilk bölümünü izledim ve bu soruların çoğuna cevap aldım. Belgesel tadında, zaman zaman sıkıcı olabilen ama Che'nin yaptıklarına ve devrim ideolojisine ilgi duyanları fazlasıyla tatmin edecek bir film. Ayrıca Benicio Del Toro ben sana ne diyim?
 

15 Aralık 2009 Salı

9. !f istanbul



!f istanbul AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali'nin 9.su, 11 Şubat 2010'da başlıyor. Bu seneki yeniliklerden biri  "Erkek Ne'den yapılır?" isimli yeni bir kategoriymiş. Daha festivalin başlamasına 57 gün var ama ben haber veriyim. Sonra ben duymadım, görmedim, bilmiyorum, elektrikler kesikti örtmenim demeyin. Geri sayımı buradan takip edebilirsiniz

14 Aralık 2009 Pazartesi

Avrupa Film Ödülleri

The European Film Academy tarafından bu yıl 22. kez düzenlenen Avrupa Film Ödülleri , Almanya'da verildi.
Haberin tamamı burada
Haneke bu festivalden de ödülle dönmüş. White Ribbon'ı merak etme katsayım iyice yükseldi.



 

 

10 Aralık 2009 Perşembe

yönetmen incileri 17

"The essence of cinema is editing. It's the combination of what can be extraordinary images of people during emotional moments, or images in a general sense, put together in a kind of alchemy."

Francis Ford Coppola

9 Aralık 2009 Çarşamba

Law Abiding Citizen (2009)

Komşu komşunun külüne muhtaç. Dün akşam komşularım ve arkadaşlarımın heyecanla izlediği bu filmin en heyecanlı yerinden giriş yaptım ve son yarısını izlemeyi başardım. O da yetti zaten. Bir ara ilk yarısını da izleyeceğim ama size tavsiye etmek için beklememe gerek yok. Amerikan adalet sisteminden intikam almaya çalışan bir adamın hikayesi. Sinemalara gelecek mi bilmiyorum fakat DVD olarak bulmanız mümkün. Kaliteli aksiyona aç bünyelere iyi gelecek.

8 Aralık 2009 Salı

Where the Wild Things Are (2009)

Maurice Sendak'ın ünlü çocuk romanından masal gibi bir film yapmış Spike Jonze. Trailer'ına bayıldım. Bazen bunları izleyip çocuk olmak, o hisleri hatırlamak gerekiyor yoksa hayat çok sıkıcı sevgili psikanalist okur. İçimi de döktükten sonra hem trailer'ı hem de çok özel bir Spike Jonze & Maurice Sendak röportajını paylaşıyorum.

Röportajın linki burada


7 Aralık 2009 Pazartesi

iko-iko

Bir günü daha geride bırakırken biraz neşemizi bulalım sevgili pazartesi sendromlu okur. Rain Man ve Mission Impossible 2'ye soundtrack olmuş, tamamen atarak söylenen şarkılar listesinde kafadan ilk 10'da yer alan "ayko ayko anne" gelsin. Herkese iyi haftalar.




Zap Mama - Iko Iko .mp3



Found at bee mp3 search engine

3 Aralık 2009 Perşembe

District 9 (2009)



İlk izlediğimde kötü kayıt ve uykusuzluk etkisi altında olmama rağmen beğenmiştim fakat dün iyi kayıt ve açık kafayla izleyince çok beğendim. 2012 gibi filmlerin bilimkurgu diye cirit attığı bir ortamda District 9 her yönüyle bambaşka. Aslında bilimkurgu ama belgesel tadında çekildiği için çok gerçekçi. Uzaylıları çok gelişmiş ve bizden çok öte yaratıklar olarak konumlamaması da ayrıca güzel. District 9, mükemmel bilimkurgu özelliklerine sahip olmasının yanı sıra sadece bunlara sırtını yaslamıyor, bir dert anlatıyor bize. Ötekileştirme, farklı olanı izole etme, ırkçılık, ayrımcılık gibi evrensel sorunları süper farklı bir biçimde hem de uzaylılar üzerinden eleştiriyor. Ayrıca Yönetmenin (Neill Blomkamp) ilk uzun metraj filmi. Çıkış noktası ise Alive in Joburg adlı kısa filmiymiş.

 Alive in Joburg  by Neill Blomkamp





en iyi 10 banyo sahnesi

Empire'ın anketlerine, top 10'lerine bayılıyorum. Bakınız şimdi de en iyi 10 banyo sahnesini seçmişler.
Link burada.


 

25 Kasım 2009 Çarşamba

yönetmen incileri 16

"Film as dream, film as music. No art passes our conscience in the way film does, and goes directly to our feelings, deep down into the dark rooms of our souls."
Ingmar Bergman

24 Kasım 2009 Salı

faydalı bilgiler

Bugün bloğumun fonksiyonel yüzüyle tanışacaksınız. Sizinle iki adet hoşluk paylaşmak istiyorum. Birincisi bir internet sitesi. Liveplasma. Müzikler ve filmlerle bir harita oluşturulmuş. Girip istediğiniz filmi/müziği arayarak onunla ilintili diğer film/müzikleri görebiliyorsunuz. Link burada



İkincisi de imdb bağlantılı çok basit bir arşivleme programı. EMDB. Dvd'lerini muntazaman arşivlemek isteyenlere. Link burada


23 Kasım 2009 Pazartesi

the white ribbon (2009)

Cannes'da Altın Palmiye'yi aldığından beri merakla beklediğim Haneke filmi. İzledikten sonra keyfi yorumlarımı da yazmak isteyeceğim kesin, fakat öncesinde trailer'ını paylaşayım, haberdar edeyim.

2012 (2009)

 
İyi haftalar okurlar. Her zaman beğendiğim filmlerden söz etmek durumunda değilim bence. O yüzden bugün vizyonumuzun gözde filmlerinden 2012'yi ele alıyorum. Dün akşam izleme fırsatı yakaladım, felaket filmlerini çok sevmeme rağmen bu kadar tantanayla gelen 2012 vasatın altında kaldı benim için. Çok beklentim vardı belki de o yüzdendir. Bir The Day After Tomorrow'dan aldığımız tadı ikiye katlar diye heveslenmiştim trailer'ı izlediğimde. Ama ı ıh. Hadi türün tüm klişelerini barındırmasını geçtim (this is the end yazılı bir pankart taşıyan dilenci, dünyanın sonuna inanan ama kimsenin takmadığı deli  adam, aile içi klişe ötesi sorunlar, iyi zenci adamlar, kötü beyaz adamlar...) bu kadar gizemli bir konuyu (Maya takvimi) bu kadar hödükçe ele alması hayal kırıklığı yarattı. Halbuse Maya Uygarlığı ne kadar çekici bir konu. Erkek veledin üvey babasını mı yoksa öz babasını mı daha çok sevdiğini izlemektense bir Maya kültürü, ne bileyim böyle eski kitaplar, belgeler vs. olsaydı film çok daha ilginç olurdu. Görsel efektleri saymazsak hiçbir şeye benzememiş. Bunun yerine District 9'a gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.

17 Kasım 2009 Salı

dünyanın en uzun filmi

150 saatlik film var sevgili sinefiller. O kadar da sinefil değilim diyebilirsiniz ama adam (Gerard Courant) yapmış. İster beğen ister beğenme. 
Çekimleri 1978 yılında başlayan dünyanın un uzun filmi ünvanıyla vizyona giren Cinematon tam 150 saat sürüyor.
Ünlülerin, filozofların, oyuncuların, gazetecilerin, çocukların ve daha birçok kişinin 3 dakika 25 saniye boyunca kameranın önünde doğaçlama yapmalarından oluşan film Ocak ayında Fransa'da vizyona giriyormuş. Sadece yazıdan oluşan başlık sevmediğinizi bildiğimden filmdeki kişilerden birkaçını maksat görüntü olsun diye koyuyorum. Tam liste burada




Wim Wenders


 Terry Gilliam



Gaspar Noe

13 Kasım 2009 Cuma

lost highway / perfect drug

You are the perfect drug, the perfect druug, the perfect druuuuuug!

kıskanmak (2009)



Sevgili sadık okurlarım, biraz ara vermiş gibi gözüksem de işin aslı öyle değil. İşte geldim burdayım. Dün akşam çok sevdiğim arkadaşım Gönenç ile Zeki Demirkubuz'un Kıskanmak'ına gittik. Ben şahsen filmden memnun ayrıldım. Nahit Sırrı Örik'in aynı adlı romanından bir uyarlama. Kitabı okumadım fakat filmi izleyince inanılmaz merak ettim. Salt kıskançlık duygusu üzerine koca bir kitap çok çekici geldi. Neyse filme dönelim. Bir kere her şeyden önce konusu bakımından Türk Sineması'nda pek eşi benzeri yok. Sırf bu nedenle bile gidilip görülmeye, Seniha karakterinin kıskançlık duygusunu 1500 boyutuyla bize hissettirmesini izlemeye değer. Zeki Demirkubuz ilk kez dönem filmi yapmış, yok Berrak Tüzünataç hiç iyi oynamamış gibi konulara hiç girmeyeceğim zira Internette küçük bir araştırma sizi bu türden eleştirilere kısa yoldan götürecektir. Benim için Seniha yani Nergis Öztürk filmin yıldızıydı ama Berrak Tüzünataç'ı da "kıskanmamak", hakkını vermek gerek. Tüm emeğini ortaya koymuş. Daha iyi yerlere gelecek bence. Çok güzel çalımlar var filmde. Çirkin bir kadının kıskançlığını güzel kadına yöneltmesini tüm film boyunca bekliyorsunuz fakat kıskançlık o kadar yoğun ki tek bir kişiye indirgenemez, kadının adeta içine işlemiş. Filmin tek eksik yanı kadına bu duyguların nasıl ve neden işlediğini doyasıya anlatmaması. Seniha sadece çirkin olduğu ya da bir yanaşma olduğu için bu kadar kıskanç olamaz. İşte bu yüzden en kısa zamanda kitabı okumak istiyorum. Bu haftanın en kayda değer filmi ilan ettim, gidin gittirin.

6 Kasım 2009 Cuma

sound'a gir be!

Bugün, blog'un "tamamen keyfi" sıfatını hak ettiğini göstermek için buradayım. Fatih Akın'ın İstanbul Hatırası (Crossing the Bridge - Sound of Istanbul) dönüp dönüp izlediğim, müziklerini defalarca dinlediğim bir masal benim için. İstanbul'u bu kadar güzel anlatmak herkesin harcı değil. İşte filmin en sevdiğim parçalarından biri... Sondaki Nokia melodisinin yarattığı tezatlığı seviyorum. Siyasibend'in tek derdi müzik olan elemanlarını da... Yürü be oğlum sound'a gir!



Video: Hayyam   Benzer: hayyam, siya, siyabend, istanbul, hatırası

4 Kasım 2009 Çarşamba

yönetmen incileri 15

"I also wanted to express the strength of cinema to hide reality, while being entertaining. Cinema can fill in the empty spaces of your life and your loneliness."

Pedro Almodovar

3 Kasım 2009 Salı

across the universe

Sevgili sayısı az ama kalbi temiz okur, yepyeni bir açılımla karşınızdayım. Artık soundtrack'lerin de cicilerini, tamamen ruh halime endeksli bir şekilde buradan paylaşacağım. İşte çeşitli filmlere farklı cover'lar ile fon müziği olmuş Across The Universe... Tüm hippi ruhlular için gelsin.

2 Kasım 2009 Pazartesi

green zone (2010)

Greengrass ve Damon ikilisinden, Bourne serisinin yenisini beklerken sıkılmayalım diye bir teselli. Imdb'ye göre  Nisan 2010 bize göre kısmet artık.

27 Ekim 2009 Salı

tim burton syndrome

"...Tim Burton’un pek cazip hastalıklı dünyası, bünyeyi baştan çıkarmaya üç yaşında başlıyor..." 
Siz de bu baştan çıkanlardansanız şöyle bir sergi varmış. Gidilip görülmesi icap eder.
Mehmet Selçuk Bilge'nin Tim Burton Syndrome Sergisi Kadıköy Hush Gallery'de 25 Kasım'a kadar görülebilir.
Teşekkürler Erinç.


26 Ekim 2009 Pazartesi

away we go (2009)

Hepinize iyi haftalar. Uzun zamandır "must see" listemde duran Away we go, dün akşam izlenenler listeme terfi etti. Sam Mendes ne yapsa izlenir düşüncemi bir kez daha sağlamlaştırdı bu film. Çok yumuşak, çok tatlı ve minimal bir hikaye... Burt ve Verona 30'larının ortalarına yaklaşan, ayrıcalıklı bir sevgiyle* birbirlerine bağlı bir çift. Verona hamile ama nerede yaşayacakları ve ne yapacakları konusunda kararsızlar. Etraflarındaki onca yerleşik hayata inat doğmamış bebekleriyle, küçük aileleri için en iyisini bulma yolculuğuna çıkıyorlar. İnsanların bireysel olarak kendini bulma hikayelerini çok izlemişizdir, bu seferki arayış bambaşka. Ayrıca Verona karakterinin cool'luğuna hayran olmamak imkansız. Bu kadar güzel olmayıp bu kadar etkileyici bir kadın az görülür.

Sam Mendes filmleri içinde çok farklı ve naif bir yerde duruyor. Bir American Beauty veya Revolutionary Road'un gücüne sahip değil. Ama öyle bir iddiası da yok zaten. Film bittikten sonra ağızdan çıkanlar: Çok tatlı.

* Verona to Burt: No one's in love like us, right? It's so weird.



22 Ekim 2009 Perşembe

yönetmen incileri 14

"I have always preferred the reflection of the life to life itself."

Francois Truffaut

20 Ekim 2009 Salı

the imaginarium of dr. parnassus (2009)

Yönetmen: Terry Gilliam.
Oyuncular: Johnny Depp, Heath Ledger, Colin Farrell, Jude Law, Christopher Plummer.

Başka da söze gerek yok heralde. 

19 Ekim 2009 Pazartesi

"the end" arşivi

Flickr'da bir The End havuzu. Çok sevdim. Bilimum The End'lerden seçmeler burada.




 


 


15 Ekim 2009 Perşembe

(500) days of summer (2009)

This is not a love story, this is a story about love...
Aynen öyle sevgili sinefil. Romantik komedi görünümlü afişine aldırıp sıradan bir film sananlara sesleniyorum, öyle değil. Kronolojisi bozuk, geçişleri çok tatlı, karakterleri içten. Erkek kıza aşık olur, kız ise ondan sadece hoşlanıyordur. Ama aşkın o kör eden yalan dünyası sağolsun erkeğimiz durumu kabullenmekte oldukça zorlanır. Çok da haklıdır bence. Kahrolsun kendine aşık edip kaçan karşı cins! Uyuz bir perşembe akşamı için tavsiyemdir, iyi seyirler.



9 Ekim 2009 Cuma

icon of the decade

2009 da bitiyor. Bu vesileyle Empire dergisi son 10 yılın sinema ikonlarını bulmak için bizi ankete tabi tutmuş. Sizin hayatınızı hangi karakter değiştirdi? Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız 3 film karakteri kim olurdu?

Anket burada

Benim sıralamam:

Joker - Dark Knight


Alexandria - The Fall


O-Ren İshi - Kill Bill Vol.1

8 Ekim 2009 Perşembe

6 Ekim 2009 Salı

Vincent Cassel Exclusive Mesrine Interview

Benim gibi Vincent Cassel (ve fransız aksanlı İngilizce) severler için bir röportaj. Daha önce sinefilim sayfalarında sözü geçen L'instinct de mort filmine özel...



2 Ekim 2009 Cuma

karanlıktakiler (2009)

Çağan Irmak'ın yeni filmi karanlıktakiler bugün vizyona girdi. Korku filmi tadında, çok rahatsız bir anne-oğul ilişkisini anlatan Çağan Irmak bir kez daha korku-gerilim türünü sevdiğini gösteriyor. Baba-oğul ilişkisini mükemmel anlatmıştı bakalım anneyle oğlunda da aynı başarıyı yakalamış mı? Gidip görmek lazım.

Link: Karanlıktakiler (2009)

30 Eylül 2009 Çarşamba

the boat that rocked (2009)

Pazar günü sinemada fragmanını izledim, pazartesi akşamı ilginç tesadüfler sonucu elime geçti. Tam bir İngiliz komedisi. Eğlenceli bol rock'n roll'lu, 60'ların asi ruhunu sevenlere birebir. Fragmanı sinemalarımızda olduğuna göre pek yakında gelir. Karşınızda "yıkılan tekneeeee!" Filmin Türkçe ismini kesinlikle bu şekilde öneriyorum. Alternatifsiz hem de.

29 Eylül 2009 Salı

yönetmen incileri 12

"I don't really know what is shocking. When you tell the story of a man who is beheaded, you have to show how they cut off his head. If you don't, it's like telling a dirty joke and leaving out the punch line."
Roman Polanski

roman polankski göz altına alındı.


Vakti zamanında (31 yıl önce Amerika'da) 13 yaşındaki bir kıza tecavüz etmekle suçlanan yönetmen Roman Polanski ödül almak için gittiği Zürich'te göz altına alınmış. 31 yıl sonra neden birden bire göz altına alındı? Şahibeli bir olay. Polanski'ye bu davada destek verenlerin sayısı da çok. Amerika'nın iddiasına inanmayanlar kendisini yıllardır imza kampanyaları ile destekliyor.
Haberin devamı burada

28 Eylül 2009 Pazartesi

film terapisi

Hep düşündüğüm bir şeydi, hep de söylemişimdir (içimden kendi kendime), "kafa sağlığımı filmler sayesinde dengede tutabiliyorum" diye. İşte bilimsel karşılığı! Avrupa ve ABD’de oldukça yaygın olan film terapisini konunun uzmanı Fransa’da yaşayan Psikopatolog ve Türkolog Deniz Keziban Çakıcı konuyu derinlemesine anlatmış.

...sinema iz bırakır, gerçekten de değiştirir. Her izlediğimiz filmde mutlaka kendimize pay çıkartır, sahneler gözümüzün önünden kayıp geçerken hayatımızdan da mutlaka bir şeyler buluruz. Ama o izlediğimiz filmlerden kimilerinin terapi olduğunu hiç düşündünüz mü? Yedinci sanat dalı olan sinemanın böyle bir özelliği de var...
Devamı burada

25 Eylül 2009 Cuma

ricky (2009)

François Ozon'un son filmi Ricky vizyonda. Alt yazılı trailer yok fakat dil önemli değil. Bir kadın ve bir erkek tanışır tanışmaz aşık olurlar. Kadın hamile kalır ve bu aşkın meyvesi Ricky diğer bebeklerden oldukça farklıdır. Çok eğlenceli gözüküyor.

Ricky trailer

24 Eylül 2009 Perşembe

köprüdekiler (2009)

Link: Köprüdekiler (2009)

Kadın sinemacı gördüm mü dayanamıyorum. O kadar azlar ki... hele bir de böyle başarılıysa burada paylaşmayayım da ne yapayım? Aslı Özge'den belgesel kıvamında, tamamen amatör oyuncularla çekilmiş Boğaziçi Köprüsü merkezli bir film. Kasım'da vizyonda. Erinç'e teşekkür ediyorum bilgi ve birikim için.
Filmin başarı hikayesine de bakın hele:

16 Temmuz 2009

KÖPRÜDEKİLER ilk uluslararası gösterimini, 5-15 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek 62. Locarno Film Festivali'nde yapıyor. Film festivalin Günümüzün Yönetmenleri Bölümü'nde Altın Leopar için yarışacak.
23 Haziran 2009
KÖPRÜDEKİLER Toronto Film Festival'inin Contemporary World Cinema Bölümü'ne davet edildi. Festival 10-19 Eylül 2009 tarihleri arasında gerçekleşecek.
14 Haziran 2009
KÖPRÜDEKİLER 16. Adana Altın Koza Film Festivali Ulusal Film Yarışması'nda En İyi Film Ödülü'ne değer bulundu. Ödülü yönetmen Asli Özge'ye taktim eden Jüri başkanı Nuri Bilge Ceylan filmin toplumdan dikey bir kesit çıkararak sanki o toplumun bütün özelliklerini gösterdiğini belirtti.
Haziran 2009
Nick James, Sight & Sound

... Hayranlık verici bir hassasiyet ve kusursuz bir zamanlamayla bir araya getirilmiş ...
24 Nisan 2009

Klaus Eder, Fipresci

... Hiç şüphe yok ki KÖPRÜDEKİLER arkasında iz bırakacak mükemmel bir film ...
Nisan 2009

Olkan Özyurt, Sabah

... KÖPRÜDEKİLER, hem İstanbul'un çeliskilerini gösterirken, hem de metropolün 'arka sokaklarına' kulak vererek, yeni bir yönetmeni müjdeleyen bir film ...
18 Nisan 2009

28.Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında verilen "Altın Lale Yılın En İyi Türk Filmi" ödülü KÖPRÜDEKİLER'e verildi. Filmin yönetmeni ve yapımcısı Aslı Özge ve filmin diğer iki yapımcısı Sevil Demirci ve Fabian Massah'a ödüllerini Altın Lale Ulusal Yarışma Jüri Başkanı Kutluğ Ataman takdim etti.
30 Mart 2009

KÖPRÜDEKİLER İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Bölümü'ne seçildi. Film 15 Nisan'da Emek Sineması'nda 21.30 seansında gösterilecek.
7 Kasım 2008

Amsterdam Uluslararası Film Festivali IDFA kapsamında düzenlenen kaba montaj proje sunumuna seçilen 7 projeden biri KÖPRÜDEKİLER oldu. Sunumlar 24 ve 26 Kasım tarihleri arasında yapılacak.
15 Temmuz 2008

KÖPRÜDEKİLER'in İstanbul'daki çekimleri bitti. Berlin'de post-prodüksiyon süreci başladı.
7 Nisan 2008

KÖPRÜDEKİLER İsviçre'de "Nyon Visions Du Reel" Festivali kapsamında düzenlenen EDN proje sunumuna seçilen 12 projeden biri oldu.

Kaynak: http://www.koprudekiler.com/




filmekimi



Kısa bir aradan sonra buradayım. Avrupa görüp, yaşam sevinci edindim, burada bozdurup bozdurup harcamak üzere geri geldim. Bir baktım sanatsal aktiviteler kışın gelmesiyle birlikte coşmuş. Bunlardan biri de çok sevdiğim filmekimi.
Bu sene 17 - 25 ekim tarihleri arasında gerçekleşiyor. Biletler 3 Ekim itibariyle Biletix'te. Film listesi aşağıda:


whatever works
- woody allen
dust of time
- theo angelopoulos
bright star
- jane campion
9
- shane acker
a serios man
- joel coen / ethan coen
che
- benicio del toro / steven soderbergh
cheri
- christopher hampton
five minutes of heaven
- olivier hirschbiegel
the white ribbon
- michael haneke
eastern plays
- kamen kalev
eden is west
- costa gavras
humpday
- lynn shelton
ispiyoncu
- steven soderberg
looking for eric - ken loach
vengeance
- johnnie to
don't look back
- marina de van
politeknik katliamı - denis villeneuve
thirst
- park chan - wook
valhalla raising
- nicolas winding refn

15 Eylül 2009 Salı

kosmos (2009)

Reha Erdem'in son filmi Kosmos trailer'ı ile merakımızı cezbetti. Henüz Hayat Var'ı izleyememiş biri olarak dvd'si olan varsa burdan sesleniyorum lütfen verin izleyeyim ben bulamıyorum çünkü. Sonra da Kosmos sinemada... Vahşi bir cazibesi var bu filmin. Müzik, görüntüler çok çekti beni.



patrick swayze'yi kaybettik.

2008'de pankreas kanserine yakalanan Patrick Swayze 57 yaşında hayata veda etti. Gençliğimizin unutulmaz filmi Dirty Dancing'le asi ama gururlu erkek profilini biz yeni yetmelerin aklına sokuvermişti. Sonra da Ghost'ta Demi Moore ile aşkın ölümsüzlüğünü... Benim için bu iki film 80'li yılların, ergenliğin, bazı duygularla ilk kez tanışmanın mihenk taşı gibidir. Ama ikisinden birini seçmem gerekirse tabi ki Dirty Dancing derim. Patrick'in anısına gelsin, jenerasyon kardeşlerim hadi hepinizin gözleri dolsun.




14 Eylül 2009 Pazartesi

soul kitchen'a venedik'te ödül!


Fatih Akın'ın son filmi Soul Kitchen, Venedik Film Festilvali'nde jüri özel ödülünü kazandı. Bu kadar prestjili bir festivalden böylesine önemli bir ödülü üstelik de bir komedi filmiyle almak her baba yiğidin harcı değil. Kendisini tebrik ediyoruz. Kebab Connection'dan sonraki ikinci komedi denemesini de ödülle tasdikledi, işi bildiğini kanıtladı. Bakalım biz ne zaman izleyebileceğiz.

Kısaca filmin konusu:
Restoran sahibi Zinos'un kız arkadaşı Nadine yeni bir iş için şangay'a taşınır. İşlettiği Soul Kitchen adlı restoranda da işleri pek yolunda gitmeyince Zinos hayatını düzene sokmak için komik bir mücadeleye girer.

11 Eylül 2009 Cuma

10 Eylül 2009 Perşembe

toronto film festivali başladı!





Sevgili festivalsever okurlar, dünyanın en baba film festivallerinden biri olan Toronto Film Festivali başladı. 10-19 eylül arası birçok ünlü yönetmen yeni filmleriyle boy gösterecek biz de burada o filmlerin dvd raflarına düşmesini bekleyeduracağız. Festival Jon Amiel'in Creation filmi ile başlayacak.

Diğer filmlerden bazıları:
Leonard Cohen: I'm Your Man-Lian Lunson
Antichrist - Lars von Trier
Broken Embraces-Pedro Almodóvar
The Good Heart-Dagur Kári
The White Ribbon-Michael Haneke
A Serious Man-Coen Brothers
Enter the Void-Gaspar Noé



9 Eylül 2009 Çarşamba

kitap tavsiyesi


James Monaco'dan sinema üzerine müthiş kapsamlı bir kitap: Bir Film Nasıl Okunur? Hemen edinip baş ucuma koyacağım. Meraklısına duyurulur. Şu adresten en uygun fiyata temin edilebilir. İngilizcem çok iyi illa orjinalini okuyacağım derseniz amazon yolları taşlı.

8 Eylül 2009 Salı

sonbahar (2007)


Sonbaharın alenen geldiği bugünlerde oturup uzun zamandır izlemeyi ertelediğim bol ödüllü Sonbahar'ı izledim. Dışarda yağmur, evde tek başına derken filmin içime oturduğunu fark ettim bu sabah. Her saniye ne kadar yavaş akarsa aksın, anlamlı bu filmde. Doğu Karadeniz'in olağanüstü doğası, kasvetli havası ve ölüme tik tak tik tak diye geri sayan Yusuf'un hikayesi insanı derinden etkiliyor. Nuri Bilge Ceylan ile birlikte durağan, görsel ağırlıklı sinemaya alışmaya başlayan yurdum sinefil yavruları için biçilmiş kaftan. Hiçbir şeye özenmeyen, tamamen doğal diyaloglarla ilerleyen, salt sinema. Vallahi bravo Özcan Alper. Sonbahar bitmeden mutlaka izleyin.

7 Eylül 2009 Pazartesi

brief interviews with hideous men (2009)

Sundance'in gözdelerinden, bir ilk film. Sevgilisi tarafından terk edilmiş genç kadın bir sürü erkekle röportaj yaparak o meşhur "neden" sorusunu cevaplamaya çalışıyor. Kadın kısmısı olarak merak ettik tabi. Yasemin'e teşekkürler ayrıca.







brick (2005)

Biraz geç kalarak keşfettiğim Brick, tek kelimeyle anlatmak gerekirse "özgün".
Sevmeyebilirsiniz, sıkılabilirsiniz, ya da çok sevip koltuğa yapışabilirsiniz ama bir konuda hemfikir olacağımız kesin, bu filmi yapan kişi (Rian Johnson
) yetenekli. Film sizi kendi karanlık dünyasına çekiyor, her kara filmde olduğu gibi bir dark side'a geçiyorsunuz. Ordan sonrası size kalmış. Ya kaptırıp gidecek ya da dışardan bakacaksınız çünkü kendi tuhaf jargonları ile konuşan bir grup liseli çocuğun en baba mafya filmlerini aratmayacak karmaşık bir uyuşturucu, cinayet, ilişkiler üçgeniyle karşı karşıyasınız. Baş (anti) kahramanımız Brendan öldürülen sevgilisinin (Emily-Lost'daki Claire) ardından bütün bu olaylar örgüsünü kıvrak zekasıyla ortaya çıkarmaya çalışıyor. Öldürülen sarışın liseli kızın ardından dönen olaylar, ortaya çıkan gerçekler demişken aklıma David Lynch'in İkiz Tepeler'i gelmedi değil. Sanki oraya bir sevgi saygı mı var? Genç sinemacılar Lynch abilerine mi özeniyor? Eğer öyleyse bile söz konusu olan başarılı bir özenme.
Mekanlar ıssız, renksiz, lise olarak gördüğümüz yer daha çok terk edilmiş bir bölgeye benziyor. Oranın bir lise olduğunu öğrencilerin dolaplarından anlıyoruz. Zaten çocukların liseli olduklarını da ağızlarından duymasak inanmayız. Bu kelimeyi kullanmayı seviyorum oley yeri geldi kullanacağım, "tekinsiz" bir film izlemek isteyen sinefil yavrularına bu haftaki nacizane tavsiyem budur.
Ayrıca yukarıda görmüş olduğunuz illüstrasyon filmin senaryosundan. Senaryo burada.
Göz atılabilir çünkü dümdüz bir metin yerine sahneleri resmedilmiş bir hikaye gibi...


4 Eylül 2009 Cuma

dorian gray (2009)

Oscar Wilde'ın hiç yaşlanmayan erkek güzeli Dorian Gray'i sinemaya geliyor. Geçmiş yüzyıllarda geçen tutkulu, tuhaf hikayeleri sevdiğim için olsa gerek hemen algıma takıldı. İlginç olabilir...

3 Eylül 2009 Perşembe

the man who stare at goats (2009)

Kadrosuyla, konusuyla ve ismiyle ilgimi çekti. Belki sizin de çekebilir.

fransız belgeselci öldürüldü


Christian Poveda... Fransız bir belgeselci... Sokak çeteleri ve onların günlük yaşamlarıyla ilgilendi, onları fotoğrafladı, araştırdı ve La Vida Loca'yı çekti. El Salvador'daki meşhur La 18 sokak çetesini anlatan bu filmin ardından kafasından vurularak öldürüldü. Bu şekilde işine olan aşkı, bitmeyen merakı ve tutkusu yüzünden ölüme giden insanlar beni çok etkiliyor. Eminim Christian Poveda bu filmi yaparken başına gelenlerden dolayı böyle bir şeyin olabileceğini tahmin etmiştir, tehditler almıştır. Ona rağmen filmini bitirmiş. Huzur içinde yatsın. Haberin devamı burada.

1 Eylül 2009 Salı

sarışın kadının intikamı


Bundan 1-2 ay önce Inglourious Basterds ile ilgili haberleri yazmıştım. Haftasonu izledim. Nazi filmlerinden bıkmış usanmış bir izleyici olarak bu filmi çok sevdim. İntikam soğuk yenen bir yemektir dercesine, Tarantino sanki bütün nazi filmleri çekilsin de ben en son noktayı koyayım diye beklemiş gibi.
Bence o da benim gibi bütün gelmiş geçmiş nazi konulu filmlerden o kadar sıkılmış ki hepsinin kıçına tekmeyi basmış. Bütün duygu sömürülü, ağlak müzikli, 1500 Oscar'lı o filmler ile dalgasını geçerken konuyu hafife aldığını sanmayın sakın. Hard core girişmiş üslubuna yakışır biçimde. Üstü kapalı, imalı olan hiçbir şey yok. Son zamanlarda izlediğim en direkt hikayelerden biri.
Öncelikle bu adam içinde intikam ve sarışın kadın olan filmler yapmayı seviyor onu anladık. Tarantino, nazilerden intikamını sarışın sinema sahibi Shosanna Dreyfus (Mélanie Laurent) ile alıyor. Tıpkı Kill Bill'de katillerden intikamını alan Bride gibi... Hiç utanması, sakınması da yok üstelik. Siz Yahudileri nasıl damgaladıysanız ben de sizi alnınızdan damgalarım diyor. Siz onları nasıl toplu halde yaktınız, canınız sıkıldıkça nişan alıp vurdunuz ben de sinemayı yakarım, teker teker sizi vururum diyor. Ve tüm bunları yaparken de o malum Tarantino cüretkarlığı ile yapıyor. Brad Pitt harika ama ondan daha harika olan biri var ki o da SS güvenlik dedektifi Hans Landa rolündeki Christoph Waltz. Filmin parlayan yıldızı o bence. Bundan sonraki filmlerini takibe aldım bile.
Özetlemek gerekirse filmden insana çok şiddetli bir intikam duygusu geçiyor. Bugüne kadar izlediğim nazi filmlerinde sadece duygu sömürüsü, acıma vardı. Burada kan var.

yönetmen incileri 10

"Film is a very, very powerful medium. It can either confirm the idea that things are wonderful the way they are, or it can reinforce the conception that things can be changed."
Wim Wenders

27 Ağustos 2009 Perşembe

sunshine cleaning (2008)

Little Miss Sunshine'ın yapımcılarından sunshine'lı bir film daha. Bu cuma yani 28 Ağustos'ta vizyona giriyor. Bir önceki film gibi eğlenceli bir Amerikan bağımsız havası var. İki kız kardeş hayatlarını bir kademe üste taşımak, daha iyi para kazanmak için kendi işlerini kurarlar: Ölüm sonrası temizlik şirketi. Amy Adams, Emily Blunt ve Alan Arkin baş rollerde... İzleyelim görelim.



26 Ağustos 2009 Çarşamba

a'dan z'ye tarantino


Inglourious Basterds vizyona girmişken, Empire dergisinin Tarantino külliyatını burada paylaşmak çok yerinde bir hareket olur diye düşündüm. Farklı. Öyle klasik "Tarantino'yu tanıyalım" sıkıcılığında değil.
Buyrunuz burdan.