31 Temmuz 2009 Cuma

düzeltme

Kim demiş 2 days in Paris July'nin ilk yönetmenliği diye??

Bilmemek değil öğrenmemek sevgili sinefil. Tamam her yerde ilk filmiymiş gibi söz ediliyor olabilir ama her şeye inanmayacaksın.


Blah Blah Blah (1995)

Looking for Jimmy (2002)

J'ai peur, j'ai mal, je meurs (2004)

2 Days in Paris (2007)


ve The Countess (2009)




yönetmen incileri 8

"I was six years old when I saw my first Godard movie, eight when I first experienced Bergman. I wanted to be a director when I was fourteen."
July Delpy

Kaynak: Erinç

30 Temmuz 2009 Perşembe

the countess (2009)


Genç ve güzel kalmak için bakire kızları öldürtüp kanları ile banyo yapan 17. yüzyılda bir Macar kontesi... Kontes Bathory. Birçok vampir hikayesine ilham kaynağı olan bu kadın çok sevgili July Delpy'nin de dikkatini çekmiş. 2 Days in Paris gibi eğlenceli, sıcak bir ilk filmden sonra Kanlı Nigar tadındaki bu kontesin hikayesine hem senaryo yazmış hem de yönetmenlik yapmış. Kendisini Before Sunrise ve Before Sunset'ten beri severek izlediğimden ve ayrıca Erinç şiddetle önerdiği için festivallerde kaçırdığım bu filmi 31 Temmuz'da vizyona girer girmez izleyeceğim. Size de şimdiden haber veriyorum çünkü gişe filmi olmadığı için az sayıda salonda gösterilecektir. Bakarak olun, kaçırmayın. Trailer isteyene.

28 Temmuz 2009 Salı

yönetmen incileri 7

"But I suppose film is distinctive because of its nature, of its being able to cut through time with editing."
Oliver Stone

27 Temmuz 2009 Pazartesi

sherlock holmes (2010)

Bugün pazartesi sıkıntısını atmak için biraz eğlenceli filmler seçmeye karar verdim. Guy Ritchie de Tim Burton gibi bunun için biçilmiş kaftan. Genellikle bol aksiyonlu ama zeki filmlerin adamı olarak yeni filmi Sherlock Holmes'un casting'iyle şahsen beni kalbimden vurdu. Sherlock Holmes'u Robert Downey Jr. oynarken bir de yanına Dr. Watson olarak Jude Law'u koymuşlar. Ne diyim ballı kaymak, kaymaklı bal falan filan.

alice in wonderland (2010)



Gözümüzün bebeği, evimizin direği Tim Burton'un alisharikalardiyarında yorumu için 2010'a kadar bekliyoruz. Beklerken de bunlarla teselli oluyoruz. Mart 2010'a kadar ohoooooo.

17 Temmuz 2009 Cuma

l'instinct de mort 1-2 (2008)


Şu an vizyonda olan Public Ennemies'i hala izlemedim fakat iyi bir ganster filmi izlemek isteyen ve Vincent Cassel'e özel ilgisi olan herkese bugünkü tavsiyem "Öldürme İçgüdüsü". Film(ler) fransız devrimci ganster ve banka soyguncusu Jacques Mesrine'in hayatını anlatıyor. 2 bölümden oluşuyor. Uzun ve heyecan verici.
Jacques Mesrine 70'li yıllarda l'ennemi public no.1 yani bir numaralı halk düşmanı adıyla anılıyor. Bu hafta Public Ennemies'e de gideceğim bakalım kim bir numara.
Ne menem bir şeymiş diyenler buradan göz atabilir.

16 Temmuz 2009 Perşembe

yönetmen incileri 6

"All art is autobiographical. The pearl is the oyster's autobiography."
Federico Fellini

15 Temmuz 2009 Çarşamba

towelhead (2007)

Film Ekimi 2008 kapsamında izlediğim bu film vizyona yeni ve tuhaf bir giriş yapmış. Tuhaflığı isminde. Tabu diye çevirmişler Türkçe'ye. Filmin bir diğer ismi olan Nothing is Private ile de bir ilgisi yok üstelik tabunun. Neyse film ismi çevirisi konusunda çok doluyum o yüzden buna ayrı bir yazı ayıracağım.
Towelhead, American Beauty'nin senaristi
Alan Ball'ın yönettiği, film ekimindeki en çarpıcı filmlerden biriydi. Pedofili, ırkçılık, milliyetçilik, ergenlik gibi konuları işlerken hepsinin arasında ilginç bir bağ kuruyor. Ya da size kurdurtuyor. Hiç çekinmesi utanması olmayan sahneleri ile yumruk gibi etkisi var.
Şu sıralar sinemaya gidecekseniz ve canınız iyi bir bağımsız film çekiyorsa, az sayıda sinemada gösterime girmiş bu nadide parçayı izleyin derim.


14 Temmuz 2009 Salı

festival manyağı







Nerede, ne tarihte, hangi film festivali var?
Sundance, Cannes, Berlin dışında başka yerlerde neler oluyor?
Festivallere nasıl gidilir?
Forumlar, iş olanakları...
Bu siteyi çok kapsamlı ve faydalı buldum. Festival affetmeyen sinefil yavrularına duyurulur.
www.filmfestivals.com

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Los lunes al sol (2002)

Yani Mondays in the sun. Günün anlam ve önemi itibariyle 4-5 sene önce izlediğim ama tadı damağında kalan bu filmi günün tavsiyesi ilan ediyorum. "Güneşli Pazartesiler" İspanya'da bir sahil kasabasında yaşayan 7 işsiz adamın hikayesini anlatıyor. Hiç duygu sömürüsüne girmeden işsizlik gerçeğini tatlı tatlı işliyor. Sadece erkeklerden oluşan bir film olmasına rağmen çok yumuşak, hiç de öyle "erkek filmi" denecek cinsten değil. Böyle hafif bir seyirlikmiş gibi söz ettiğime bakmayın Los lunes al sol 17. Goya ödülleri'nde tam beş dalda ödül aldı. En iyi film, en iyi yönetmen (fernando leon de aranoa), en iyi aktör (javier bardem), en iyi yardımcı erkek oyuncu (luis tosar), en iyi yeni aktör (jose angel egido).
Her pazartesi keşke işe gitmek zorunda olmasam diyen herkes için gelsin.

"this film is not based on a real story
it is based on thousands"



7 Temmuz 2009 Salı

Twelve Monkeys (1995) / La Jetee (1962)

Dün gece uzun bir aradan sonra 12 monkeys izledim. Başka bir film olsa hiç acımaz ilk yarım saatinde sızardım, o kadar uykum vardı. Ama tüm replikleri baştan sona ezbere söyleyebilen Erinç'in canlı performansı ve filmin büyüsü sayesinde son kareye kadar izledim. Bir kere bu film Brad Pitt ve Bruce Willis'in en "cool" filmi. İkisinin de o cici suratlarının arkasından karanlık tipler ortaya çıkıyor. Üzerinden 14 yıl geçmiş olmasına rağmen hiçbir zaman sırıtmayacak, zamansız, Terry şahsına münhasır bir atmosfer (aynen Brazil'de olduğu gibi) var. Ben hatırladım size de hatırlatmak istedim. Bir şey bulunamadığında hiç tereddütsüz defalarca izlenecekler listesinde üst sıralarda yer alıyor. Ha bir de filmin başında dediği gibi 12 Monkeys, 1962 yapımı La Jetee adlı kısa filmden esinlenilerek ortaya çıkmış.
Aslında bu yazının amacı La Jetee'nin linkini vermekti, çok konuştum.
Buyrun burada

6 Temmuz 2009 Pazartesi

yönetmen incileri 5

"I'm Godless. I've had to make my God, and my God is narrative filmmaking."
Darren Aronofsky

2 Temmuz 2009 Perşembe

DAVID LYNCH INTERVIEW PROJECT


David Lynch sadece Internet üzerinden yayınladığı ilginç bir proje başlattı.
Amerika'da 70 günlük bir yolculuk, rastgele seçilerek röportaj yapılan 121 sıradan insan... Hepsinin hikayesi ve fon müziği kendine. Çok sevdim.
Hemen buradan bakın.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

yönetmen incileri 4

"Photography is truth. Cinema is truth twenty-four times per second."
Jean-Luc Godard